Gothic Rock Grupları

THE RASMUS
The Rasmus: Bu yıl Finlandiyalı grup tam tutturdu. Onları bir çeşit geceleri bir araya gelen varlıklar olarak suçlayamazsınız. Adeta yarıp geçen 5.albümleri Dead Letters ve en önde olan single'ları İn The Shadows,sanki acemi başarısı gibi oldu. The Rasmus bu yıla kadar hep ilerledi ve hak ettikleri bu uzun çalışmaların meyvelerini topluyorlar. Onların karşı konulamaz ticari başarıları boyunca Avrupa, 2005'te onların müthiş çalışmalarının kalıntılarını temin edecek Kerrang Yıllığı, Aralık 2004 Geçen yıl Helsinki'li bu genç adamlar için olağanüstüydü, her biri daha 24 yaşında olan, birlikte grup olarak 11 yıl çaldıktan sonra sonunda Avrupa'yı 5.stüdyo albümleriyle fethettiler. Albümün milyon üzeri kopyaları dünya çapında satıldı, 8 i altın 5 tane de platin ödül aldı ve top10 listelerinde de 11 ülke arasından kendi imzalarını taşıyan in the shadows 1 numara oldu ve Mtv Avrupa da en çok gösterilen video oldu. The Rasmus sonunda başardı.. Yalnız Büyük Britanya'da başlangıç single'ları in the shadows, single tabloları arasına 3.sırada girmeyi başardı ve top10 listesinde 7 hafta kalmayı başardı. 180,000 kopyadan fazla satmayı başardı ve 2004'te En Çok Satan Top20 Single listesinde yer edinenlerden biriydi. Videosu UKTV'nin Air Chart'ında 1 numaraya ulaştı. Dead Letters albümü (bu da nisanda) satışlar Platinyum; 300,000 kopyadan fazla sattı ve yılın En Çok satan Albümleri Top50 sıralamasında yer edindi. Ayrıca iki Büyük Britanya turları (biri nisan diğeri ekim)artı Haziran'da, Londra/Astoria'da birbirini izleyen iki gece için ve Uluslar Arası en iyi çıkış yapan ve en iyi single için iki Kerrang ödülü aldılar.
Ve şimdi Grammy ödülü kazanan bu dört Finli, Dead Letters albümleriyle geri döndü. Eylül'ün 12'sinde dağıtımına başlandı albümün. Hide From the Sun Helsinki temelli bu dörtlü takımın 6.stüdyo çalışmalarıydı. Kalın arajmanlarla, dikkat çeken özellikeri görüntüleyerek, yaylı çalgılar ve pianonun da ilavesiyle grubun imzası bulaşıcı karanlık rock soundu oldu ve Lauri'nin deyanık vokaliyle, muse'un içine atmış hali-drama gibi oldu sanki. Bu albüm grubun belli baskılara rağmen kolay yaptığı bununla beraber başarılı gelen hit single'ları İn The Shadows, Guilty, ve First Day Of My Life grubu en öne taşıdı ve onları dünyanın her tarafına büyük ve sadık hayran kitlelerini görmesi için taşıdı.
"Müzikte daha fazla mukabelem var bu sefer "açıklıyor Lauri." Kesilmiş sözler yerine güzel melodiler var ya da şiddetli sözler yerine tatlı sözler var veağır gitar var. Yeni albümdeki arajmalarla gurur duyuyoruz."
"Garip gelebilir, biz istediğimiz şeyde kendimize daha çok güveniyorduk, bu sefer her zamankinden çok"diyor gitarist Pauli. ve Lauri şu noktaya katılıyor: "iş şarkıları yazmaya gelince herşey kolay göründü-bunun sadece geçen seneyle alakası yok, bu bizim ilerlememizden beri ve 11 yıldır beraber olmamızdan beri ve bu epey bi zaman yani. Biz birbirimizi çok iyi tanıyoruz ve hiç bir söze ihtiyaç duymuyoruz. Kimya denen şey; sizin, diğerlerinin ne çalacağını ve eğer şarkı için fikrin olduğunda, diğerlerinin ne yapacağını göz önüne getirebilmektir.dünya çapında çalmak bize enerji veriyor ve sanki bize beğinlerimizi beslediğimizi hissettiriyor-özellikle Japonya'da çaldığımız son şovumuzda. Ondan sonra doğruca stüdyoya gittik."
Hide From The Sun Stokholm'deki Nord/Hansen Stüdyosu'nda, prodüktörler Martin Hansen ve Mikael Nord Andersson'la beraber kaydedilmiştir. Bu ikili grubun son iki kayıtları İnto ve Dead Letters'da da sorumludurlar. "Biz onların sayesinde harika biçimde ilerledik"diyor Lauri. "Aramızdaki iletişim yeni seviyelere ulaştı-ve daha kolay. Albumu Finlandiya yerine İsveç te kaydetmemiz daha iyi oldu, yoksa günler boyu albümü kaydettikten sonra eve gider, ayrılırdık. Biz grup üzerine daha çok odaklandık ve bir çok güzel fikirler, stüdyoda geçirdiğimiz gün içinde ortaya çıktı. Biz grup olarak herşeye göğüs gerdik; biz Stokholm'deyken aynı apartmanda oturuyorduk ve akşamları grup olarak dışarı çıkıp bir şeyler yapabilirdik ve bu harikaydı-Bu grubu daha güçlü yaptı."
Bu kararlılık Hide From The Sun'a aksetti. Müziklerinin ilerlediğini görmek ve ışıkla oynamak ve saklılığın karanlık söz temalarıve kaçış onların heycanlarına 12 aydır baskı yapıyor. The Rasmus'un kendilerinegüvenleri artıyor. Laurinin açıklamasıyla"geçen sene çok çılgın bir seneydi ve beni birçok şey konusunda haberdar etti. Bu zamana kadar albümdeki bikaç anahtar kelimeler kaçış ve saklanış oldu. Bu biraz negatif duruyor fakat biraz sanki kendi hislerinizi araştırmaya benziyor. İn The Shadows çıktıktan sonra hayatımda çok şey oldu,çok güzel şeyler. Ve aynı zamanda çok zırvalıklar ve çok kötü şeylere de tanık oldum. Anıtsal tecrübelerimizin birtanesi de Meksika yakınında, Teotihuacan'da piramidlerin önünde durduğumuzda onların Hintli Kabilelerine kayıt olduk! Bu insanlar dünyanın çok altındalar"diyor şarkıcımız.
"Ben doğada onlara göre 10 kat daha fazla bulundum Avrupa'da yaşıyan normal insan olarak anılmama rağmen ve bu insanlarla tanışmak ve kültürlerine değinmek benim durup, düşünmemi sağladı. Manevi açıdan yeniden canlandılar ve enbaşarılı singlelarında olduğu No Fear gibi çok tutulan şarkılar çıktı ortaya ki bu apaçık ilk seçilen singledı ve İn The Shadows'un Dead Letters'a olan benzerliği gibi. Grubun yazdığı ve kaydettiği en son şarkılardan biri ya Shot ya da İmmortal'ın dinamik versiyonu ki bu ikisinde de size yakın olanları koruma ve sorumluluk teması vardır. Diğer şarkılar örneğin; Night After Night (Out Of the Shadows), İn The Shadows'daki sözlerin devamıdır ve albümlerden birinin başlığıdır.
Dead Promises, Finli çellolu metalciler Apocaylptica'nın yaylı arajmanlarıyla beraber. Apocalyptica hada sonra The Rasmus2la bağlantılı olarak Bittersweet'i ortaya çıkardılar buna Lauri ve HIM'in Ville Valo'sunun düeti de dahil. Lauri aynı zamanda grubun kendi isimlerinde olan albümlerindeki Life Burn's şarkısına kendi sesini ekledi. "Onların kalkıp da bizim albümde çalmaları ticari açıdan iyi oldu "gülüyor Lauri.." Dead Prpomises'inkısa temasını uzun süre önce yaptım ve çelloların buna uygun olacağını düşündüm,ve harika denk geldi. Arajmanlara sıra geldiğinde prodüktörlerden daha çok fikirlerimiz vardı. Benim fikirlerim vardı pianoyla başlamak gibi. Bu ayı turdayken şarkının temelini hazırlamakla zaman geçirirken çaldığım piano. Bu yüzden önemli olan ortalıkta yazarken o kadar şeyi kaydedip hatırlmak çünkü bunlar bi albümü tamamlar.
11 yıl önce,ilerlemek için ve daha 16 yaşlarında Warner Müzik finlandiya'yla mukavele imzalamaları grubun okulu terketmesine neden oldu. "Bizim kendimize güvenden daha üstün bir şey duyduğumuzu söyleyebilirsiniz"diyor Pauli. "Biz her zaman kendimize çok güveniyorduk ve başkada bi seçenek yoktu. Biz hiç bir zaman kaybediceğimizi düşünmedik. Ama bunu yapmak zorundayız şeklinde düşündük. Başka şey düşünmedik yani". Onlar ilk çıkışlarını Peep'le yaptılar ki bu hızla Altın dereceye ulaştı bu.Bunu takiben ikinci albümleri Playboys'u çıkarttılar ki buda altın dereceye ulaştı ve onlara ilk EMMA (Finli Grammy ödülü) larını kazandırdı ve kendilerini Red Hot Chili Peppers, Rancid ve Garbage gibi gruplarla aynı sahneyi paylaşırken gördüler. Üçüncü albümleri Hello fataster 1999 da çıktı ki bu yılda aki de gruba dahil oldu. 2000 yılında Sokholm Playground Music'le anlaşma yapan grup; The Rasmus, bu zamana kadar başarıdan başarıya koştu. "Sadece hissettiğim tek şey. Evet!sonunda!bu zamanla oldu"diyor Lauri lintu(fincede kuş anlamına gelen)lakabıylada da anılan insan. "Biliyordum sanki bi gün bununolacağını ve kemiklerime kadar hissediyordum ama hala öğrenilecek çok şey var. Düşünüyorum da eğer bu başarıyı 5 yıl önce yakalamış olsaydık biz bitmiştik. Bu çok çılgınca, kafanı karıştırıp seni kışkırtan çok şey var. Grupla birlikte büyümek iyi oldu vebüyüme esnasında yavaş yavaş bi çok şeyi görmek bizim için çok önemli."
THE DAMNED
The Damned, 1976'da Londra'da oluşmuş İngiliz Punk Rock ve Gotik Rock grubudur. "Damned", İngilizcede "Lanetlenmiş" demektir.
İngiltere'deki ilk single'ı (New Rose), ilk punk albümü (Damned Damned Damned) çıkaran ve Birleşik Devletler'e turneye giden ilk punk grubudur. Aynı zamanda Hardcore Punk ve Gotik Rock'ı temelden etkiledikleri düşünülür.
The Damned müziğine ve imajına çok fazla farklı tarzlar katmıştır, bunlar: Garaj Rock, Psychedelic Rock, Kabare ve Screaming Lord Sucth ve Alex Harvey'in tiyatral rock'ı gibidir. Vanian'ın vokal tarzı, aşırı duygulu şarkıcının tarzıyla aynı olarak tanımlanmıştır, ve bu bir Punk Rock vokalisti için alışılmışın dışında bir tanımlamadır. Geçmişlerinin her bölümünde,tek değişmeyen grup elemanı Dave Vanian ile birlikte; The Damned çok kez dağılmış ve yeniden bir araya gelmiştir. Yine de,takıma her zaman, grubun kurucuları olan gitarist Captain Sensible ve Rat Scabies'ın her ikiside dahil olmuştur. Grubun listesi halen özgün elemanlardan olan Vanian ve Sensible'ı içinde bulunduruyor. Amerikan baterist Jeff Nelson, The Damned'ı Punk'ın Beatles'ı- olarak tanımlamıştır-- becerikliliklerine ve etkilerine vasiyetname olaraK .
Özgün Damned üyeleri Dave Vanian(David Lett), Captain Sensible(Raymond Burns),ve Rat Scabies(Chris Miller); daha önceden Masters of the Backsidea (Pretenders'ın solisti Chrissie Hynde) üyeydiler. Özgün Damned gitaristi Brian James(Brian Robertson) London SS adında bir punk rock grubuna üyeydi, öyle bir grup ki hiç canlı müzik çalmamıştı,ama The Clash and Generation X'de sonradan üne kavuşan üyeleri kapsıyordu.Rat Scabies, London SS'in bateristi olmayı denedi, ama reddedildi. Grup tamda bir lider için arayış içindeyken, James ve Scabies; denemeyi kabul eden iki adamı davet etmişlerdi; Sid Vicious ve Dave Vanian. Ama sadece Vanian sıkı bir şov yaptı ve böylece artık Damned grubunun liderliği onun elindeydi.
H.I.M
Grup aslında kariyerine Kiss, Type O Negative, Danzig, Black Sabbath ve Depeche Mode gibi grupları coverlayarak başladı. 1991 den 1995 e kadar askerlik dolayısı ile eleman değişikliğine giden grup, nihayetinde 3 as elemana (Ville, Linde, Mige) Burton ve Gas‘ın da dahil olması ile beraber ana ve kemikleşmiş kadroyu oluşturdular.
HIM, 20 Kasım 1997 de ilk uzun stüdyo albümleri olan Greatest Lovesongs Vol . 666'yı Finlandiya‘ da yayınladı. Albümde 7 parçaya ek olarak Chris Isaac‘in kült şarkısı “Wicked Game“ Ve Blue Öyster Cults‘un “Don't Fear The Reaper“ şarkılarının HIM tarafından yorumlanmış versiyonları bulunuyordu . Bu Albümden 4 single yayınlandı
WİTHİN TEMPTATİON
Within Temptation Hollandalı metal grubudur.
Within Temptation'ın yeni albümü The Heart of Everything ve ilk single What Have You Done piyasaya sürüldü. What Have You Done'da Sharon den Adel'e bir hardcore grubunun solisti Keith Caputo eşlik etti. Albümde bolca mezzo-soprano vokal soloları ve kullanımı bulmak mümkün.